27 Şubat 2012 Pazartesi

Girişelim, gelişelim, gezelim, görelim.

Girişimcilik nedir? İnovasyon ve inovatif olmak nedir? Girişimi ballandıra ballandıra tonlarca örnek kullanarak anlatabiliriz ama basit ve kısa tanımıyla, hatta tanım bile değil , yerinizden kalkın silkelenin ve işlerin ucundan tutmak için ayağa kalkmanız bile bir girişimdir. Öncelikle bunu unutmayın, kafanızda biraz daha somut bir şeylerin oturması için; çaycının çay ocağına, satmak için tost, simit, poğaça, sandviç koyması bile çaycı için bir girişimdir. Şimdi bu girişimde nereden çıktı niye girişim, niye marka olup yolumuza yürümüyoruz diyebilirsiniz. Belki bir çok yerde markalaşmak üzerine tonlarca yazı, makale ve kitap okudunuz. Bu yazılar size markalaşmanın ne kadar önemli olduğunu anlatır durur, o kadar yazıyı bir anda tabi ki çöpe atamayız fakat bilmeniz gereken bir şey var ki o markalar, marka olabilmek için bir girişim meydana getirmiş, diğerlerinden farklı olarak bugünün markaları olabilmiştir. Girişim konusunda aklınızda olması gereken en önemli husus girişimi işinizin her kısmına entegre edebiliyor olmanızdır. Örneğin; bir ürünün tedariği normal şartlarda ve genelde 1 ay sürüyorsa ve siz bunu 2 haftaya indirebiliyorsanız bu bir girişimdir. Girişimci olmak için sınırınızın olmadığını fakat insan yaşamının sınırlı olduğunu unutmayın. 10 senelik planlar yapabiliriz fakat bu planları yaptığımızın daha 1. dakikasında ölebiliriz. Bu hayatta yapabileceğiniz bir şeyler varsa onları yapın. Sizin tek sınırınız hayallerinizin bitmesi olacaktır.

22 Şubat 2012 Çarşamba

Ticari Yaklaşımlar

Ticaret yapılırken dikkat edilmesi gereken bir çok konu bulunmakta. Genellikle ülkemizde ben yaptım oldu mantığı devam etmekte fakat bu mantık kısa vadede bize kâr sağlasa da uzun vadede ne yaptığımızı bilmemiz gerekmekte ve planımızı ona göre hazırlamamız gerekiyor. Öncelikle şunu söylemek isterim ki, ne kadar büyük yatırımla bir işe girerseniz o işin ayakta kalma şansı o derece artmakta. Yani 3-5 bir şeyler ortaya koyayım batarsa da çok üzülmez mantığıyla bir işe girildiğinde genelde o iş batıyor. O yüzden sermayenizi ve özellikle nakit akışınızı ona göre çok iyi hazırlamanız gerekiyor. Bundan en fazla 5 sene öncesine kadar çok fazla sanal market olmamasına rağmen bugün bir çok gerçek dükkandan çok sanal dükkanlar ön plana çıkıyor. Dükkan açmak istiyorsanız illa ki açın fakat sanal dünyayı asla göz ardı etmeyin. Hangi işe girecek olursanız olun, o işle ilgili araştırmanızı çok iyi yapmanız gerekiyor. Girdiğiniz işe talep ne derece de, girerseniz siz ne kazanırsınız ve en önemlisi en kötüsünü düşünerek yapılmalı planlar. Neleri araştırmanız gerekiyor; hedef kitleniz kim, onları çekmek için ne yapmanız gerekiyor? İnsanlar neden sizi tercih etmeli, yan yana iki börekçi olursa ve fiyatlar aynıysa bir diğerini tercih için ne gerekli? Sanal dünya da etkisi nedir, devletin sizin işinize karşı yaklaşımı nasıl, AB kriterlerine uygun mu, insanların alım gücü var mı? Yan ürünlerine ulaşımı kolay mı, yan ürünler asıl ürününüz kadar kolay mı? (Örnek verecek olursak, tekstil işi yapıyorsunuz ceket dikiyorsunuz fakat düğme fabrikası size uzak, artı bir maliyet oluşturur) Herşeyden önemlisi bir iş yaparken onu geliştirin, inovatif olmak en gerekli ihtiyacınız, fiyatla rekabete girdiğinizde elinde büyük sermaye olan kazanır. Siz kendi iş kolunuzu diğerlerinden farklı olarak tercih sebebi oluşturacak şekilde geliştirmelisiniz. Tercih sebebi olmak için bu geliştirme olayının üzerinde çokça duracağım. Bundan sonra ki bazı yazılarımı inovasyon ve gelişim üzerine yazarak bir şeyler aktarmaya çalışacağım.


Askerlik muhabbetine girmişken, bir kaç fotoğrafla belgelemek istedim açıkçası. Hakkari ve Bingöl'den bir kaç kare. Vatan internetten savunulmuyor oralarda...

Yeni blogger

Çizgi film izlerken yazılan bir blog olacak bu. Aslında çok renkli bir kişiliğim yok ama renkleri seviyorum en azından. Bu yazı sadece benimle ilgili olsun diğerleri sizin için olsun. Kimmişim ben? Şu yazıyı yazdığımda 27 yaşı içerisinde ufak ufak ilerleyen birisi. Herkes ilk okulundan doğumundan geriye doğru gelirken ben biraz farklı olsun istedim sondan başa gidelim, şu anda AB proje yönetimi uzmanı ve e-dış ticaret, e-ticaret uzmanı, pazarlama uzmanı gibi ünvanları elimde bulunduruyorum. Daha öncesinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Pazarlama bölümü mezunuyum, askerliğimi uzun dönem yaptım, kısaca anlatmak gerekirse acemilik Isparta 40. Alay, usta birliğim Erzurum/Oltu 25. Mkn. Piy. Tugayı fakat orada uzun süre ikamet edemedik, 6,5 ay kadar Hakkari/Şemdinli ilçesi Derecik kırsalı ya da kasabasında bulunan Derecik Karakolu'na bağlı olarak Habeşti Yaylası ve üs bölgesinde görev yaptım. Son olarakta Bingöl'ün Yedisu ilçesinde bulunan jandarma karakolunda askerliği bitirdim. Lise ve ilköğretimimi, Beşiktaş Lisesi ve Beşiktaş İlk Öğretim Okulunda tamamladım. Sivas'lıyım 26 Aralık 1984 tarihinde İstanbul/Beşiktaş'ta doğdum. Sondan başa doğru farklı bir kronolojik sıralamayla böyle bir yaşam. Sadece anlatım şekli farklı, herkesle aynı bir hikaye.